1. 7524 SAYILI KANUN KAPSAMINDA VERGİ USUL KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE KREDİ KARTI KULLANIMINA GETİRİLEN YENİ DÜZENLEMELER
02 Ağustos 2024 tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında, kredi kartı ve diğer elektronik ödeme araçlarının kullanımı ile ilgili önemli düzenlemeler yürürlüğe girmiştir. 7524 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’na (VUK) eklenen yeni maddeler, vergi kayıplarının azaltılması ve kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amacıyla önemli değişiklikler getirmiştir.
Özel Usulsüzlük Cezalarında Büyük Değişim: İşletmenizi Nasıl Etkileyebilir?
7524 sayılı Kanunun 13. maddesi ile VUK mükerrer madde 355’e eklenen 5. Fıkrası ile
“Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 10’u nispetinde, mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilir. Bu şekilde ceza kesilen mükellefler hakkında üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesine eklenen yeni fıkra ile birlikte, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılarak yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası düzenlenmiş, hem tahsilatı gerçekleştiren mükellef hem de kendi adına kayıtlı cihazı kullandıran kişi veya kuruluşlar ciddi yaptırımlarla tabi tutulacaktır.
Örnek vermek gerekirse bir restoran işletmecisi, restoranında kullandığı POS cihazının başka bir işletmeye ait olması durumunda bu işlem, kayıt dışı işlem olarak değerlendirilecek ve hem restoran işletmecisi hem de POS cihazı sahibi bu duruma bağlı olarak özel usulsüzlük cezası ile karşı karşıya kalacaktır.
Gelir İdaresi Başkanlığı, yukarıda belirttiğimiz hususu 06.08.2024 tarihinde resmi internet sitesinde yapmış olduğu açıklama ile teyit etmiştir.
İlgili resmi açıklama aşağıdaki gibidir:
“7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine eklenen altıncı fıkrada, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç, mükelleflerin mal satışı veya hizmet ifası için yaptıkları tahsilatları, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapmaları durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için 3 kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının 20 milyon Türk lirasını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkranın uygulanmasına yönelik kamuoyuna yansıyan tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
Yapılan düzenlemeyle, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı gibi ödeme aracı olarak kullanılan kartlar aracılığıyla yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Söz konusu düzenlemeyi müteakip, mükelleflerin bir banka tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki ya da sanal POS cihazını bayii, alt bayii ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden başka işyerlerine kullandırmaları durumunda cezaya muhatap olup olmayacakları hususunda tereddüte düştükleri anlaşılmaktadır.
Mükelleflerin bankacılık mevzuatı gereğince, bankalar tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki POS cihazını ve/veya sanal POS’u bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden alt işyerlerine söz konusu mevzuatta yer alan düzenlemelere uygun olarak kullandırmaları söz konusu olabilmektedir.
Buna göre, bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine tahsis edilen POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunda yer alan hükümler gereğince belge düzenleme, hasılatları kaydetme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri şartıyla bahse konu mevzuatta öngörüldüğü şekilde hareket edebilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Kanunda yapılan bahse konu düzenlemeye ilişkin olarak Bakanlığımız tarafından ticari hayattaki süreçlerin aksamadan devam edebilmesi ve madde ile sağlanmak istenilen kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi amacına yönelik gerekli görülen idari düzenlemelerin yapılabileceği tabiidir.
Bir diğer tereddüde düşülen konu ise mal ve hizmet alımlarında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişi olması durumunda ceza kesilip kesilmeyeceğine yöneliktir.
Mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususu düzenleme kapsamında cezaya tabi fiiller arasında sayılmamaktadır. Bir başka anlatımla, madde uygulamasında ödemeyi yapan kart sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir.”
2. Başkası Adına Yapılan Ödemeler de bu kanuna tabi mi?
Yaygın yanlış anlamaların aksine, mal teslimi veya hizmet ifası sırasında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması durumunda herhangi bir cezai yaptırım öngörülmemektedir. Başka bir deyişle, mal veya hizmet alımında, ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmak, özel usulsüzlük cezası ile sonuçlanmayacaktır. Bu konu, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından da netleştirilmiş ve resmi açıklamalarda bu tür bir uygulamanın cezai yaptırım gerektirmediği belirtilmiştir.
Öte yandan önemle belirtmek gerekir ki 7524 sayılı Kanun 13. Maddesinin 1. Fıkrasının c bendinde ifade edilen husus, adına fatura düzenlenen kişi ile ödemeyi yapan kişinin aynı olması değildir. Hizmet/mal satan ile ödeme yapılan aynı kişi olmalıdır.
3. Bayi-Alt Bayi İlişkisi ve POS Cihazlarının Kullanımı
Mükelleflerin, bankalar tarafından kendilerine tahsis edilen POS cihazlarını, bayi-alt bayi ilişkisi kapsamında kullanmaları durumunda, Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun belge düzenleme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri kaydıyla herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmaları beklenmemektedir. Ancak, bu ilişkinin bankacılık mevzuatına uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.
4. Kayıt Dışı Faaliyetlerde Artırılan Vergi Ziyaı Cezası
7524 sayılı Kanunun 9. maddesi ile Vergi Usul Kanununun 344. maddesinde yapılan değişiklikle, mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, kesilecek vergi ziyaı cezası %50 artırımlı olarak uygulanacaktır. Bu düzenleme, vergi kayıplarını önlemek amacıyla getirilmiştir.
5. Usulsüzlük Cezaları Artıyor: Hangi Mükellef Grupları Bu Cezalardan Etkilenecek?
Vergi Usul Kanununun 352. maddesinde yapılan değişikliklerle, usulsüzlük cezaları da artırılmıştır. Bu kapsamda, sermaye şirketleri, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbabı ve diğer mükellef gruplarına yönelik olarak cezaların yeniden belirlendiği görülmektedir.
6. Fatura ve Evrak Düzenlemeyen Mükelleflere ve Almayan Kişilere Yeni Yaptırımlar
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 353.maddelerine de ek fıkralar eklenerek fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması halinde düzenlenecek cezalarda artırım yapılmış, bu belgeleri almayan kişiler hakkında düzenlenecek cezalar ve bu evrakları almayan kişilerin idareye 5 gün içerisinde bildirimde bulunmaları halinde kendileri hakkında ceza düzenlenmeyeceğine ilişkin eklemeler yapılmıştır.
28.07.2024 tarihinde yapılan yeni düzenlemeye göre kısaca ifade etmek gerekirse; fatura veya fiş düzenlemeyen mükelleflerin ihbar edilmesi ve bu yolla vergi kaybının önüne geçmek amaçlanmıştır. Fatura veya fiş almayana da cezai yaptırımlar öngörülmüş ancak satıcının 5 iş günü içerisinde idareye ihbar edilmesi halinde fatura veya fiş düzenlemeyene kesilecek ceza miktarı artırılırken ihbar edene ceza verilmeyeceği düzenlenmiştir.
SONUÇ: Yeni Düzenlemelere Uyum Sağlamak İçin İşletmenizin Ne Yapması Gerekiyor?
Bu yeni düzenlemeler, vergi kayıplarını önlemek ve kayıt dışı ekonomiyi engellemek amacıyla yürürlüğe girmiştir. Mükelleflerin, bu değişikliklere uygun hareket etmeleri ve yalnızca kendi adlarına kayıtlı cihazları kullanarak tahsilat yapmaları büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, ağır cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceklerini unutmamaları gerekmektedir.
Vergi hukuku alanında uzmanlaşmış ekibimiz, bu tür mevzuat değişikliklerinin mükellefler üzerindeki etkilerini değerlendirmek ve uyum süreçlerini desteklemek için hizmet vermektedir. Bu konuda daha fazla bilgi almak ve hukuki destek talep etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.